Başkası Adına Kayıtlı Su, Elektrik Gibi Ödemelerin Gider Kapsamında Değerlendirilebilmesi (Murat YAMAN)
Başkası Adına Kayıtlı Su, Elektrik, Telefon vb. Ödemelerinin Gider Kapsamında Değerlendirilebilme Hususu
İşletmelerde kullanılan, işletme adına değilde başkası üzerine kaydı olan su, elektrik, telefon gibi çeşitli ödemesi işletme tarafından yapılan giderlerin, vergilerinin indirime tabi tutulup tutulmayacağı, Kurumlar Vergisi Kanununun 6. maddesinde, Kurumlar Vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı görülmektedir.
Safi kazanç tespit edilirken indirime tabi olan giderler Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinde sıralanmaktadır. İlgili maddenin 1 numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.
KDV Kanununun 29/1. maddesinde, hesaplanan KDV’lerden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklendikleri KDV yi indirim konusu yapabilecekleri hükmünde bulunulmuştur. Buna bağlı olarak, Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde vergilendirme sürecinde, Vergiyi doğuran olay ve ilişkili işlemlerin gerçekliğinin esas olması, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği öngörülmüştür.
Şirketlerin ünvanlarına & adlarına kayıtlı olmayan elektrik, su ve sabit telefon bedellerinin, faaliyette bulunulan işyerine ait olduğunun ve işle ilgili olarak kullanıldığının ilgili kurumlardan alınacak belgelerle ispatı ile kurum kazancının tespitinde gider niteliğinde indirime konu edilmesi, ilgili ödemelerin KDV’ sinin KDV Kanununun 29/1-a maddesi çerçevesinde indirime konu yapılması mümkündür.
İşletmelerde kullanılan, işletme adına değilde başkası üzerine kaydı olan su, elektrik, telefon gibi çeşitli ödemesi işletme tarafından yapılan giderlerin, vergilerinin indirime tabi tutulup tutulmayacağı, Kurumlar Vergisi Kanununun 6. maddesinde, Kurumlar Vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanacağı görülmektedir.
Safi kazanç tespit edilirken indirime tabi olan giderler Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinde sıralanmaktadır. İlgili maddenin 1 numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılabileceği belirtilmiştir.
KDV Kanununun 29/1. maddesinde, hesaplanan KDV’lerden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklendikleri KDV yi indirim konusu yapabilecekleri hükmünde bulunulmuştur. Buna bağlı olarak, Vergi Usul Kanununun 3. maddesinde vergilendirme sürecinde, Vergiyi doğuran olay ve ilişkili işlemlerin gerçekliğinin esas olması, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği öngörülmüştür.
Şirketlerin ünvanlarına & adlarına kayıtlı olmayan elektrik, su ve sabit telefon bedellerinin, faaliyette bulunulan işyerine ait olduğunun ve işle ilgili olarak kullanıldığının ilgili kurumlardan alınacak belgelerle ispatı ile kurum kazancının tespitinde gider niteliğinde indirime konu edilmesi, ilgili ödemelerin KDV’ sinin KDV Kanununun 29/1-a maddesi çerçevesinde indirime konu yapılması mümkündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder